top of page

Deniz Yüce Başarır ile Okumak, Dinlemek Üzerine

Güncelleme tarihi: 10 Şub 2023

Başarır; “Ben Okurum, Dost Sohbeti, Edebiyat Tarihi


Geldik mi sevgiyle anılan şubat ayına! Bugüne kadar bu sayfada çok sevdiğimiz isimleri konuk ettik ama bu ay bir başka. Bu ay çok sevdiğim bayıla bayıla dinlediğim, sesini duyunca içimin kıpırtısını hissettiğim sevgili Deniz Yüce Başarır’ı konuk ediyoruz. Heyecanlıyım yani! Şeker dosya konusuna çok yakışmadı mı sizce de? Merak ettiklerimi, merak edeceğinizi düşündüklerimi sordum kendisine o da hoş sohbetiyle cevapladı. Ben Okurum ile yeni kitaplarla tanışabilir, bildiğiniz kitapları tekrar başka gözle okuyabilirsiniz. Deniz Yüce Başarır sesinden dinleyebilirsiniz de tercih sizin.


-Ben Okurum, Şubat 2020’de merhaba demişti dinleyiciye. Yepyeni bir platform olan podcast kanalında edebiyatı konuşma fikri nasıl doğdu?


Storytel için kitap seslendirmeleri yapıyordum zaten arada bir. Ne de olsa seslendirme öğrencilik yıllarından beri yaptığım bir iş. Genel yayın yönetmenliğini yaptığım son yayınevinden ayrılınca Storytel ile çalışmaya ağırlık verdim. Bu arada onlar podcast olarak Can Kozanoğlu ve Mirgün Cabas’la İlk Sayfası’nı yapmışlardı, hatta Başar ile ben de konuk olmuştuk. Nasıl Olunur da yeni başlamıştı. Storytel Türkiye’nin yöneticisi Berk İmamoğlu ile konuşurken çıktı fikir. Sonra şekillendi, benim sevdiğim işleri bir araya getiren bir proje olarak netleşti. Yani işte sevdiğim kitapları paylaşmak, onların seslendirilmesi, yayıncılık dünyasından ya da her çevreden dostlarla sohbetler, edebiyat tarihi araştırması… Hepsi birleşti ve Ben Okurum oldu.


-Ben hazırlanırken Ben Okurum ’un 66. bölümü yayımlanmıştı. Her bölüm şunu hissettiriyor; başka bir konukla konuşulsa aynı tadı vermezdi. Bana mı öyle geliyor bilmiyorum bu konuda yorumlar alıyorsunuzdur mutlaka. Peki, konuklarınızı ve kitapları nasıl seçiyorsunuz?


Evet genellikle, konuk seçimini de çok seviyor dinleyenler. Bazen itiraz ettikleri de oluyor ama. Çünkü konuştuğumuz kitabı ille de çok sevmesini, çok övmesini bekliyorlar galiba konuktan. Oysa ben tam da bir dost sohbeti olarak düşünüyorum Ben Okurum’u. Bazı konuklardan çok besleniyorum, çok şey öğreniyorum, bazı konuğumla hiç aynı fikirde olmuyorum. Bazen sohbet farklı alanlara kayıyor, o zaman ben kendi seslendirdiğim bölümlerde kitapla ve yazarla ilgili bilgilere ağırlık veriyorum. Kendimce bir denge tutturuyorum.

Hangi kitaba hangi konuk seçimine gelince; genellikle konuklarıma çok sevdikleri bir kitabı soruyorum ya da zaten biliyorsam onu öneriyorum; bazen de ben çeşitli seçenekler sunuyorum, onlar içinden seçiyorlar. Kendi aklımda olan, dinleyenlerden gelen önerilerle oluşturduğum listede duran kitaplardan oluyor bu seçenekler de.


Müthiş bir zaman kazanımı

- Belgesellere metinler yazmış, çeviriler yapmış, uzun yıllar editörlük, yayın direktörlüğü görevi üstlenmiş, hatta bir yayınevinin kurucuları arasında yer alarak edebiyatın basılı haline katkılar sunmuş biri olarak son zamanlarda daha çok konuştuğumuz sesli kitaplar ve e-kitaplar sizce basılı kitapların yerini alır mı?


Sesli kitaplar farklı bir mecra. Basılı kitabı okuyamayacağınız yerlerde de size kitap okuma şansı veriyor. Asla biri diğerinin yerine geçemez diye düşünüyorum ben. Örneğin yürüyüş yaparken bile kitap dinleyebiliyorsunuz. Müthiş bir zaman kazanımı bu. İnsanın okuma hızını artıran bir şey. Üstelik günümüzde basılı kitap fiyatlarının ulaştığı noktayı göz önüne alırsanız, o açıdan da avantajlı. Ama benim gibi edebiyatı sıkı takip eden biri için, her kitabın bu platformda olmaması zorlayıcı tabii. Yine de ben çok sıkı bir dinleyiciyim. Eğer Storytel’de varsa, bir yandan akşam saatlerinde başka kitap okurken diğer yandan da yolda, yürüyüşte, yemek yaparken gün içinde Storytel’den bir kitap dinliyorum. Ülkemizde çok daha erken gelişim göstermesine rağmen e-kitaplar ise büyük bir kitleye ulaşamadı. Ama onun da avantajları olduğunu düşünüyorum. Örneğin seyahatlerde, iş için okurken… Fakat e-kitaplar fiyat avantajı sağlayamadı ne yazık ki.


- Storytel’de kitaplar seslendiriyorsunuz. Ben hâlâ okumayı, dinlemeye tercih edenlerdenim ama dinlemeyi de deneyimlemek istiyorum. Benim durumumdakilere ne önerirsiniz, sesli kitap dinlemeye ve sürdürmeye nasıl alışabiliriz?


Daha önce de dediğim gibi dinlemeyi zaman kazanmak olarak görebilirsiniz. Normalde kitap okuyamayacağımız yerlerde de kitap okuyacaksınız düşünün. Ve sevdiğiniz seslerden dinlerseniz, bir çeşit yakınlık da kurulmuş oluyor. Hani bir arkadaşınız ya da anneniz babanız size kitabı anlatıyor gibi😊


- Perde Kapanmasa Görecektiniz, babanız Kâmran Yüce’nin arşivi. İçinde birçok ilgi çekici hikâyeyi barındırıyor şüphesiz. Kitap üzerine çalışırken, sizi diğerlerinden daha fazla etkileyen Kent Oyuncusu kim olmuştu?


Perde Kapanmasa Görecektiniz, evet babam Kâmran Yüce’nin arşivinden yola çıkarak yazdığım bir kitap. Ama sadece arşiv değil. Kent Oyuncuları ’nın kuruluş hikâyesinin yanı sıra bir baba-kız ilişkisi de var orada. Ayrıca, babamın arşivinin dışında da büyük bir araştırmanın ürünü. O dönemin sanat dünyasını inceledim, birçok başka anı kitabı ve tiyatro kitabı okudum Perde Kapanmasa Görecektiniz’i yazmak için.

Ve Kent Oyuncuları benim için kitabı okurken tanıştığım insanlardan oluşmuyor. Çocukluğumdan beri birlikte olduğum, amca teyze diye seslendiğim insanlardan oluşuyor. Dolayısıyla bu sorunuza yanıt vermem zor. Ancak, şöyle diyebilirim: kitabı yazmaya oturmadan önce içlerinden en çok babamı seviyordum, kitabı yazmayı bitirdiğimde sevgim daha da artmıştı ama seçimim aynı kaldı: Babam, hep babam.


- Ben Okurum ’un Şeker Portakalı bölümü mutlaka dinlenmeli, o güzel bölümü hatırlatarak bu ayki dosya konumuza getirmek istiyorum sorumu, Şeker’e. Size şekeri çağrıştıran bir eser sormak istiyorum. İçinde şeker geçmek zorunda değil tabii.


Acı Çikolata


- Benim de uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı bir an önce okuyacağım. Okuyucularımızın da ekleyeceğine eminim.




19 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page